Dernekten yapılan açıklamada, iş dünyasının Filistin için inisiyatif alması yönünde mektubun hazırlandığı ve bunun iş dünyasına ulaştırıldığı belirtildi.
Derneğin web sitesinden kamuoyu ile paylaşılan mektubun ayrıca toplumun her kesiminin destek vermesi için imzaya açıldığı açıklandı.
‘VATAN TOPRAKLARIMIZ DA TEHLİKE VE TEHDİT ALTINDA OLACAKTIR’
İsrail’in, sözde vadedilmiş topraklara ulaşabilmek için işgaline ve saldırılara devam edeceği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bahsi geçen Fırat Irmağı’nın başlangıç noktaları Ağrı Diyadin’den kaynağını alan Murat Nehri ve Erzurum Dumludağ’dan kaynağını alan Karasu Nehri’dir. Bu nehirler Elazığ il sınırlarında birleşerek Fırat Nehri’ni oluşturmaktadır. Fırat Nehri sırası ile Erzincan, Sivas, Tunceli, Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa il sınırını belirledikten sonra Suriye, daha sonra Irak topraklarına girmektedir. İsrail’e bugün ‘dur’ denilmez ve seyirci kalınırsa yakın gelecekte vatan topraklarımız da tehlike ve tehdit altında olacaktır.”
“Milli tarihimizde de sömürgecilere ve işgalcilere karşı boykot örnekleri mevcuttur. Müslüman ve Hindu bütün Hindistan halkı Sevr Antlaşması’na karşı, Milli Mücadele’ye destek vermek için İngiliz mallarını boykot etmişlerdir” ifadesine yer verilen açıklamada, her vatandaşın tarihi, vicdani ve ahlaki sorumlulukları bulunduğu, ekonomik kaygılar dahil hiçbir kaygının yaşam hakkının önüne geçemeyeceği belirtildi.
İŞ DÜNYASINA FİLİSTİN ÇAĞRISI
Tüm hukuksuzluğun engellenmesi, sivil kayıpların önlenmesi, acil olarak insani yardım koridorunun açılması, bağımsız bir Filistin’in tanınması, Mescid-i Aksa ve diğer ibadethanelerde ibadetlerin serbestçe yapılabilmesi, tüm Filistin’deki ambargo ve ablukaların kaldırılması, işgalci İsrail’in işgal ettiği toprakları terk etmesi ve işgalci İsrail üzerindeki baskının arttırılması için iş dünyasına çağrı yapılarak, şu değerlendirmede bulunuldu:
“30.01.1953 tarih ve 8322 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 12.08.1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri’nin onanması hakkındaki 21.01.1953 tarih ve 6020 sayılı Kanun gereği işgalci İsrail ile tüm ticari faaliyetlerin durdurulması gerekmektedir. Kurumlarınızın personellere maaş ödemesi için kullanılanlar dahil olmak üzere anlaşmalı bankalara ait banka ve kredi kartlarında yerli ve milli Troy logolu ödeme yöntemine geçilmesi gerekmektedir.
Filistinli mağdurların uluslararası düzeyde haklarının savunulması ve İsrail’in ve yetkililerinin yargılanması için kuruluşlarınız nezdinde hukuk komisyonları kurulması ve bu komisyonlar için fon oluşturulması gerekmektedir.
Filistin’in özgürlüğü ve haklarının savunulması için lobi ve fon oluşturulması,
yerli ve milli ürünlerin üretiminin arttırılmasının teşvik edilmesi için yasal mevzuatın geliştirilmesi yönünde çözüm önerileri sunulması gerekmektedir. Kurumlarınız dahilinde faaliyet gösteren sosyal tesislerde yerli ve milli ürünlerinin satışının yapılması ve kullanılması hususlarında hassasiyet gösterilmesini ve inisiyatif alınmasını temenni ederiz.”